Eugen Berthold Friedrich Brecht, kısaca Berthold ya da Bert Brecht, Alman şair, tiyatro yazarı ve yönetmenidir. 20. yüzyıl Alman şiirinin ve tiyatrosunun en önemli isimleri arasında kabul edilir. Eserleri uluslararası alanda da saygı ile kabul görmüş ve ödüllendirilmiştir.
Tam adıyla Eugen Bertolt Friedrich Brecht 10 Şubat 1898 yılında Almanya’nın Augsburg şehrinde doğdu. 16 yaşında yerel bir gazetenin yazarı olduğu dönemde birçok insanı kurtarabilmek için yaşam ve ölüm arasında seçim yapmak zorunda kalan bir kızın hikayesini anlattığı ilk oyunu Bible’ı yazdı. 1956’daki ölümünden önce 1954 yılında Uluslararası Lenin Barış Ödülü’ne layık görüldü.
Verfremdungseffekt (Oyundan Uzaklaştırma, yabancılaştırma) etkisini yaratabilmek için kullandığınız teknikler nelerdir? Epik tiyatroda “juxtaposition” (yan yana getirme) teriminin anlamı nedir?
Mesafe ve yabancılaştırma kullanımının etkili olması için montaj gibi birkaç yöntem kullanıyorum. Bu, seyirciye oyunun gerçeğin bir yansıması olduğunu hatırlatmak ve seyircide duygu birikimini durdurmak ama seyirciye önce oyunun sonunu göstermek ve sonra her şeyin nasıl sonlandığına şahitlik etmeleri için oyunun kronolojik olmayan bir sıralamayla sahnelenmesidir. Bazen seyirciye olacakları anlatmak için her sahneye bir isim ve başlık ve kısa bir giriş veririm.
Bu nedenden ötürü düzenli olarak afişlerden yararlanılır. Ayrıca seyirciyi tekrar uzaklaştırmak ve seyirciye o karakterin o karakterle duygusal bir bağ kurmak isteyen seyirciden saklanacak gerçek olmadığını hatırlatmak için üçüncü kişiyi kullanıyorum.
Ayrıca karakter ile duygusal bağ kurmak isteyen seyirciyi o karakterden uzaklaştırmak ve karakterin gerçek olmadığını seyirciye hatırlatmak için yine üçüncü kişiyi kullanıyorum. Seyirciye aktörün yalnızca bir karakteri oynayan bir kişi olduğunu ve gerçekten kurgusal biri olmadığını özetlemek için kullandığım önemli yöntemlerden biri de multi-rolling’tir ( çoklu oynama, çoklu rol yapma).
Seyirciye hikâye konusunda yardımcı olmak ve seyircinin sahneyle bağlantı kurmak yerine sahneye eleştirel bir gözle bakmasını sağlamak için oyunculara sahne yönetimini yüksek sesle söyletiyorum. Epik tiyatroda oyunculuk, taklit etmek yerine göstermektir, bu yüzden oyuncularım bu görevi yerine getirmelerine yardımcı olacak birçok teknik kullanır. Epik tiyatroda doğru tepkiyi almak, seyircinin olay örgüsünü anlamasına yardımcı olmak ve dördüncü duvarı ortadan kaldırmak için seyirciye ellerinden geldiğince hitap etmelerini söylüyorum.
Yan yana getirme, tamamen farklı iki şeyin bir senaryoda yan yana yerleştirilmesidir. Bu, seyirci için beklenmedik ve oyun esnasında bir sürpriz olarak ortaya çıkmalıdır. Bunu belirli bir etki yaratmak adına genellikle çok farklı iki şeyi karşılaştırmak ve zıtlık oluşturmak için kullanırım. Oyunlarımda elimden geldiğince yan yana getirmeyi kullanarak izleyiciyle yeniden uzaklaştırma etkisi yaratmayı amaçlarım.
Yan yana getirme epik tiyatroda işe yarar çünkü sahnede sergilenen sert veya üzücü bir gerçeği, mutlu bir şey ile birlikte gösterebilir. Örneğin sosyal adaletsizliğin şok edici bir sahnesiyle zıtlık oluşturan bir şarkı veya mutlu bir müzik gibi. Bu, izleyicinin toplumda yanlış olan her şeyi fark etmesine ve dolayısıyla toplumun kendisi için daha iyi bir yaşam inşa etmeyi istemelerine neden olur.
Birinin gerçekliğin bir parçası olan ve sadece dışarıda iyi bir gece geçirmek amacıyla uydurulmuş olmayan bir şeyi fark etmesini sağlamak istiyorsanız yan yana getirme iyi bir tekniktir.
Verfremdungseffekt neden bu kadar önemli? Sizi Epik tiyatroya başlamaya iten ne oldu?
Her zaman Verfremdungseffekt’in önemli olduğunu düşünmüşümdür çünkü izleyicinin ne izlediğini düşünmesini ve tanık olduğu her şeyi gerçekten kavramasını ve bu bilgilerle gerçekten bir şeyler yapmasını amaçlıyorum. Bu teknik, seyirciyi, olayların duygusal yönünden uzak tutmak için uzaklaştırıyor çünkü seyircinin hikâyeye ve karakterlere bağlanmasından hoşlanmıyorum.
Seyircinin hikâyeye ve oyunculara bağlanması, oyun üzerine daha fazla düşündüğünü ama öte yandan oyunun ne hakkında olduğunu ve anlatılan hikâyenin ardındaki ahlaki değerleri kaçırdığını gösterir. Seyircinin olay örgüsüne odaklanmasını istiyorum ve V efekti, onların bir şeyi değiştirmek istemelerine yol açacak bir perspektiften izlemelerini sağlayarak bunu gerçekleştiriyor.
Bu yabancılaşma etkisi, seyirci ve oyuncular arasındaki dördüncü duvarı yıkabilir ve böylece seyircinin oyunculara farklı bir şekilde bakmasına ve amaçları hakkında farklı düşünmesine ve aslında sinemadan çıkıp toplumun gidişatını değiştirmek için önemli bir şeyler yapmak istemesine neden olabilir. Bu uzaklaştırma etkisinin, insanların sosyal adaletsizlik konusundaki görüşlerini değiştirebileceğini ve dünyayı daha iyi bir yer haline getirmenin yollarını bulabileceğini düşünmeyi seviyorum.
Tiyatronun eğlenmek için ve birkaç sahne izleyip sonra eve gitmek ve bir daha hikâyeyi düşünmemekten fazlası olduğuna inanıyorum. Tiyatronun sadece insanların hayatını değil, dünyayı da değiştirebileceğine inanıyorum. Oyunlarımı izledikten sonra insanların, bir konu hakkındaki fikirlerini değiştirme potansiyeline sahip inanılmaz bir şeye tanık olduklarını düşünmelerini istiyorum.
Seyircilerimin, az önce izledikleri şeyin, oyunumu izlemeden önce belirli bir sosyal adaletsizliğe karşı yaptıklarından dolayı bir suçluluk duygusu uyandırdığını hissetmelerini ve ardından bu sosyal adaletsizliği biraz daha iyiye doğru değiştirmek istemelerini istiyorum. Bence tiyatro sadece bir hikayeden ibaret değil, sosyal adaletsizliğin giderek azalmasını sağlamanın da bir yolunun tiyatro olduğuna inanıyorum.
Comentários